VELAYET DAVALARINDA YARGITAY KARARLARI
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/13947
K. 2004/15854
T. 27.12.2004
TENFİZ TALEBİ ( Yabancı Mahkemenin Müşterek Çocukların Velayetini
Anne Ve Babaya Bırakması Türk Medeni Kanununa Aykırı Olduğu - İlamın
Velayete Ait Kısmı Hakkındaki İsteğin Reddi Gereği )
VELAYETİN BİRLİKTE KULLANILMASI ( Yabancı Mahkemenin Bu Kararının
Türk Medeni Kanununa Aykırı Olduğu - İlamın Velayete Ait Kısmı
Hakkındaki Tenfiz İsteğinin Reddi Gereği )
KISMİ TENFİZ ( Yabancı Mahkemenin Müşterek Çocukların Velayetini
Anne Ve Babaya Bırakması Türk Medeni Kanununa Aykırı Olduğu - İlamın
Velayete Ait Kısmı Hakkındaki İsteğin Reddi Gereği )
2675/m.36,37,38,40
4721/m.336
ÖZET : Yabancı mahkemenin müşterek çocukların
velayetini anne ve babaya bırakması Türk Medeni Kanununa aykırıdır. (
MÖHUK. md. 38/c ) Gerçekleşen bu durum karşısında ilamın velayete ait
kısmı hakkındaki tenfiz isteğinin reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen
hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı
delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkemece
verilen boşanma ilamının kesinleştiği 2675 Sayılı Milletlerarası Özel
Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 36, 37, 38. maddelerinin
aradığı şartların gerçekleştiği anlaşılmakla, davalının aşağıdaki bent
kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
2- 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki
Kanununun 40. maddesi; yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen
tenfizine karar verilebileceğini hükme bağlamıştır. Yabancı boşanma
ilamında 9 Aralık 1988 doğumlu Esra ve 24 Mart 1995 doğumlu Mert isimli
müşterek çocukların velayetleri anne ve babaya birlikte bırakılmıştır.
Boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden
birine vermesi gerekmektedir. ( MK. md. 336 ) Velayet düzenlemesi kamu
düzeni ile ilgilidir. Yabancı mahkemenin müşterek çocukların velayetini
anne ve babaya bırakması Türk Medeni Kanununa aykırıdır. ( MÖHUK. md.
38/c )
Gerçekleşen bu durum karşısında ilamın velayete ait kısmı hakkındaki
tenfiz isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul
ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen
nedenle velayet yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında
kalan sair temyiz hususlarının ONANMASINA, temyiz peşin harcının
yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün
içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2004 gününde
oyçokluğuyla karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/2773
K. 2006/9267
T. 12.6.2006
YABANCI MAHKEME İLAMI ( Küçüğün Velayeti Ana Babanın Her İkisi
Üzerinde Bırakılmasının Türk Medeni Kanununa Aykırı Olduğu - Mahkemenin
Velayet Düzenlemesine Yönelik Tenfiz İsteğinin Reddi Gereği )
VELAYETİ DÜZENLEYEN YABANCI MAHKEME İLAMI ( Ana Babanın Her İkisi
Üzerinde Bırakılmasının Türk Medeni Kanununa Aykırı Olduğu - Mahkemenin
Velayet Düzenlemesine Yönelik Tenfiz İsteğinin Reddi Gereği )
TENFİZ İSTEMİ ( Yabancı Mahkeme İlamında Küçüğün Velayeti Ana
Babanın Her İkisi Üzerinde Bırakılmasının Türk Medeni Kanununa Aykırı
Olduğundan Reddi Gereği )
BOŞANMA ( Yabancı Mahkemeden Verilen Boşanma İlamının Kesinleştiği -
İlamın Boşanmaya Yönelik Bölümünün Tenfizine Karar Verilmesi Gerektiği
)
2675/m.36,37,38,40
4721/m.336
ÖZET : Michigan Eyaleti mahkemesi tarafların
boşanmalarına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir. Tenfizi istenilen
ilamda küçüğün velayeti ana babanın her ikisi üzerinde bırakılmasına
karar verilmiştir. Yabancı mahkemenin çocukların velayetini yazılı
şekilde düzenlemesi Türk Medeni Kanununa aykırıdır. Bu nedenlerle
mahkemenin velayet düzenlemesine yönelik tenfiz isteğini reddetmesinde
isabetsizlik yoktur.
Yabancı ilamın kısmen tenfizine karar verilmesi imkan dahilindedir.
Michigan Eyaleti mahkemesinden verilen boşanma ilamı kesinleşmiştir.
Mahkemece, yabancı ilamın boşanmaya yönelik bölümünün tenfizine karar
verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen
hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı yabancı mahkemeden verilen boşanmaya
ilişkin kararın tenfizini istemiştir. Michigan Eyaleti mahkemesi
tarafların boşanmalarına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir. Tenfizi
istenilen ilamda 9.11.2001 doğumlu küçük Ceren'in velayeti ana babanın
her ikisi üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
1- Evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar.
Boşanma ve ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden
birine vermek zorundadır. ( TMK.md.336 ) Yabancı mahkemenin çocukların
velayetini yazılı şekilde düzenlemesi Türk Medeni Kanununa aykırıdır. (
MÖHUK. mad. 38/c ) Bu nedenlerle mahkemenin velayet düzenlemesine
yönelik tenfiz isteğini reddetmesinde isabetsizlik yoktur.
2- Yabancı ilamın kısmen tenfizine karar verilmesi imkan dahilindedir. (
MÖHUK.md.40 ) Michigan Eyaleti mahkemesinden verilen boşanma ilamı
kesinleşmiştir. 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku
Hakkındaki Yasanının 36, 37, 38. maddelerinin aradığı şartlar
gerçekleşmiştir. Mahkemece, yabancı ilamın boşanmaya yönelik bölümünün
tenfizine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile isteğin tümünün
reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen
nedenle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerine
ilişkin temyiz itirazlarının ise 1. bentte belirtilen nedenle
ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık
olmak üzere, 12.06.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ :
2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Yasanın
38/c maddesi yabancı mahkeme ilamının kamu düzenine açıkça aykırı
olması halinde tenfiz isteğinin kabüledilemeyeceğini hükme bağlamıştır.
A- Tanıma veya tenfize karar veren hakim, yabancı kararın doğru olup
olmadığını inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Yabancı kararda uygulanmış
olan usul hükümleri ve maddi hukuki tespitler inceleme dışında
tutulmalıdır. ( Lex fori )
Yabancı ilamın anayasa ile düzenlenen temel hak ve hürriyetlere,
milletlerarası hukukta kabul edilen temel prensiplere, adil yargılama ve
savunma hakkına, genel ahlaka, Türk Hukuk düzeninin temelini teşkil
eden ve devletin vazgeçemeyeceği ilkelerine aykırı olması halinde kamu
düzenine aykırılıktan söz edilebilir. Maddede bu durum `açıkça` sözcüğü
ile ifade edilmiştir. Yabancı mahkemenin Türk Hukukunun emredici
hükümlerini dikkate almaması yahut yanlış uygulanması başlı başına
tenfiz veya tanıma isteğinin reddine sebep teşkil etmez.
Michigan Genessee Mahkemesi tarafların boşanmalarına karar vermiş;
10.10.2001 doğumlu Ceren'in velayetinin ana ve babada müşterek olduğuna
işaret etmiş, fiili velayete sahip olmayan eşle çocuğun makul sayılacak
süre ile ilişki kuracağı belirtilmiştir.
Boşanma sonucu yabancı mahkemenin çocukların velayetinin ana-babaya
birlikte verilmesi Türk Medeni Kanununun 336. maddesine uygun
bulunmamaktadır. Yabancı mahkemenin velayet düzenlemesine yönelik
bölümü teknik manada kesin hüküm özelliğini taşımamakta değişen şartlar
karşısında değiştirilmesi de imkan dahilindedir.
B- Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile
Çocukların Velayetinin Tesisine İlişkin Avrupa Sözleşmesini ülkemiz de
kabul etmiş, yabancı hukukun kamu düzeninin müdahalesi zorlaştırılmış
ve asgari seviyeye indirilmiştir. Sözleşmenin 9 ve 10 maddelerinde
tanıma ve tenfizin ret sebepleri sayılmış, karar sonuçlarının talep
edilen devletin aile ve çocuk hukukunun temel ilkeleriyle açıkça
bağdaşmaması halinde isteğin reddedilebileceği vurgulanmıştır.
Velayetin anne ve babaya birlikte verilmesi Türk Hukuk tatbikatına
uygun olmamakla birlikte açıklandığı gibi Türk kamu düzenine açıkça
aykırılıkta teşkil etmez. Açıklanan sebeplerle de, velayete yönelik
tenfiz isteği de kabul edilmelidir. Gösterilen nedenle değerli
çoğunluğun kararlarının ikinci bendine iştirak edilmemiştir.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/9168 K. 2004/10346 T. 21.9.2004
TENFİZ DİLEKÇESİ ( İlamının O Ülke Makamlarınca Usulen Onanmış Yazı
ve Belge İle Onanmış Tercümesinin Eklenmesinin Zorunlu Olduğu )
BOŞANMA KARARININ TENFİZİ ( Küçüklerin Velayetlerinin Anne Olmayan Davacı Üvey Anneye verilmesinin Usul ve Yasaya Aykırılığı )
VELAYETİN ÜVEY ANNEYE VERİLMESİ ( Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi İstemi - Usul ve Yasaya Aykırılığı )
YABANCI MAHKEME KARARI İLE VELAYETİN ÜVEY ANNEYE VERİLMESİ ( Tanınması ve Tenfizi İstemi - Usul ve Yasaya Aykırılığı )
4721/m. 335/1, 336, 337 2675/m. 37
ÖZET : 1. Tenfiz dilekçesine yabancı mahkeme
ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı ve belge ile onanmış
tercümesinin eklenmesi zorunlu olduğu halde, bu hususlara uyulmaması
doğru bulunmamıştır.
2. Velayet hakkı sadece anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat
edinme hali dışında anne ve babadan başka hiç kimseye tevdi olunamaz.
Mahkemece, boşanma kararı ile birlikte adı geçen küçüklerin
velayetlerinin anne olmayan davacıya verilmesi usul ve yasaya
aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması
Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı davada,
boşanmaya ilişkin Hollanda S-Hertogenbosch Bölge mahkemesinin
26.11.2002 tarih ve 83933/FA RK 02-3070 sayılı kararının tenfizine
karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulü ile yabancı
mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine, Umut Deniz Erdoğan ve Rıfat
Deniz Erdoğan'ın velayetinin davacı Hülya Erdoğan'a verilmesine,
çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının davacıya ödenmesine
karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği
anlaşılmaktadır.
2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun
37. maddesinde tenfiz dilekçesine eklenecek belgeler belirtilmiş olup,
bu hükme göre yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen
onanmış yazı ve belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi
zorunlu olduğu halde, bu hususlara uyulmaması doğru bulunmamıştır.
Diğer taraftan;
Dosyada mevcut nüfus kaydından, velayetleri davacı Hülya'ya verilen çocukların annelerinin Ayşe olduğu anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 335/1. maddesindeki ergin olmayan
çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep
olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmiştir.
336. maddesinde de "evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti
birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali
gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana
ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk
kendisine bırakılan tarafa aittir" hükmü mevcuttur.
Ana ve baba evli değilse 337. madde hükmü uyarınca velayet anaya aittir.
Ancak ana küçük, kısıtlı ve ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa
hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.
Açıklanan hükümlere göre, küçüklerin velayet altında bulunmaları
asıldır. Velayet hakkı sadece anne ve babaya tanınan bir hak olup,
evlat edinme hali dışında anne ve babadan başka hiç kimseye tevdi
olunamaz.
Mahkemece, adı geçen küçüklerin velayetlerinin anne olmayan davacıya verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma
isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak
üzere BOZULMASINA, 21.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Güncelleme Tarihi : 10 Mart 2012 11:23